'Yıllar evvel o kafeye alınmadım, şimdi sahibiyim!'

Şeyma Subaşı Ilıcalı, Ayşe Arman'ın sorularını yanıtladı.

Google Haberlere Abone ol
'Yıllar evvel o kafeye alınmadım, şimdi sahibiyim!'

Hazırlıkları aylar önce başlayan Healthyish adlı kafesi önceki gün açılan Acun Ilıcalı'nın eşi Şeyma Subaşı Ilıcalı, Hürriyet'ten Ayşe Arman'ın sorularını yanıtladı.



Ayşe ARMAN / HÜRRİYET



'ANLATAYIM... O ŞEHİR EFSANESİNİN ASLI ŞÖYLE...'



Bebek’te kafen açıldı...



- Evet, çok mutluyum. Acun’a iki senedir bunun iyi fikir olduğunu söylüyordum. Dünyanın her yerinde, L.A’de, Miami’de, New York’ta böyle sağlıklı yemeklerin ve salataların olduğu kafe trendi var. Ben de annemin şahane yağlı ama çok lezzetli yemekleriyle büyüdüm. Ama ne oluyor? İnsan gezdikçe, gördükçe, sağlıklı beslenmenin, kendini genç tutmanın, daha iyi bir vücuda sahip olmanın yollarını öğreniyor. “Şeyma Subaşı hiçbir şey yapmıyor, geziyor” diyorlar ya, aslında tabii ki kendime çok şey kattım. Kaliteli yaşamanın koşullarını öğrendim. Bizim kafedeki mönülerimiz tamamen sağlıklı. Ben 51 kiloyum. Yıllar içinde neyi, nasıl yemem gerektiğini, neyin bana iyi geldiğini, neyin yaramadığını öğrendim. Kafemde de herkese iyi gelecek sağlıklı şeyler var.



'OTURAMAZSINIZ, YERİMİZ YOK’ DEDİLER



O şehir efsanesi doğru mu? Güya seni o kafeye almamışlar, sen de yıllar sonra kafeyi satın almışsın!



- Ben sana doğrusunu anlatayım: Bebek Şenliği’nin olduğu bir gün Bebek Parkı’ndaydım. Melisa 6 aylıktı. Yanımda da yardımcım vardı. Melisa kucağımdaydı. Elimizde çantalar, puset filan... Oturacak bir kafe aradık. Happly Ever After’a yürüdük, bütün masalar boştu, iki masa doluydu sadece. İşletme müdürüne “Burada oturabilir miyiz?” diye sordum. Ama o iki dolu masada, herkesin zannettiği kişi yoktu. Yani onun bu olayla bir alakası yok. Fakat bana “Hayır, oturamazsınız! Yerimiz yok!” dediler. Ben de oradan çıktım. Bir şey demedim. Ne diyeceğim? “Beni niye almıyorsunuz” mu? Ayşe Kucuroğlu da yoktu orada ama bir şekilde almadılar beni. Doğru yani kafeye alınmadığım. Ama yemin ediyorum, hatta kızım üzerine yemin ederim, “Göreceksiniz, ben burayı satın alacağım!” gibi bir düşünce aklımın köşesinden bile geçmedi. Ama hayat ilginç işte, o kafe sonunda benim oldu! Bu arada Ayşe’yle de gayet iyiyiz şu anda, hiçbir sorunumuz yok. O zaman öyle olması gerekiyordu demek ki. Ben takılmam bu tür şeylere.



Röportajın devamını okumak için TIKLAYIN


Sıradaki Haber İçin Sürükleyin